1. Bölüm: Yüceler Yücesi Cenâb-ı Hakk’ın Resûl-i Ekrem’in Şân ve Şerefini Yüceltmesi

1. Kısım: Allah Teâlâ’nın, Resûl-i Ekrem’i Övmesi ve Onun Kendi Katındaki Şân ve Şerefini Açıklaması

9. Fasıl: Resûl-i Ekrem'in Değeri Konusunda Fetih Sûresinin İhtiva Ettiği Bilgiler

Önceki Ders 16 Ağustos 2015
Sonraki Ders 30 Ağustos 2015

DERSİ PAYLAŞ:

Euzu billahi mineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi rabbil alemin. Vessalatü vesselamü ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. Pek Kıymetli kardeşlerim, Şifa-i Şerif dersimize başlıyoruz. Kadı İyaz, Allah ona rahmet eylesin. Kitabımızın müellifi. Birinci bölümde Resulü Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin Allah katındaki değerini bize anlatıyor. Bununla ilgili Ayet-i kerimeleri zikrediyor. Ve bize şunu gösteriyor. Kur'an-ı Kerim bir umman. Muazzam bir deniz. Bu denizde bir yüzücü var. Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem. Ummanın hangi tarafına baksanız orada, Efendimizi görüyorsunuz. Zannedilmesin ki, Kur'an-ı Kerim'de sadece isimlerinin geçtiği yerde o var. HAyır. Şimdi de göreceksiniz. Kur'an-ı Kerim'in her yerinde Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem var. Allah Teala ona hitap ediyor. Şöyle yap diyor, böyle yapma diyor. Onun şanından, şerefinden bahsediyor. Bunun çok güzel bir misalini bu defa da göreceğiz inşallah. 9. 9. fasıl. Birinci bölümün 9. faslını okuyoruz. Hangi husustaymış bu fasıl? Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin değeri hakkında Fetih suresinin ihtiva ettiği bilgileri okuyacağız burada. Allah Teala şöyle buyuruyor: Kallallahu Teala. 10 kadar ayeti kerimeyi almış müellifimiz. En iyisi bunları bölerek tercüme etmek. Hepsini birden tercüme etsek daha zaman kazanırız ama, efendim, böyle yapalım. Bu birinci ayeti kerimede Allah Teala şöyle buyuruyor: Ey Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem, biz sana apaçık bir fetih yolu gösterdik. Niçin Fetih yolu gösterdik sana? Böylece Allah senin geçmiş günahlarını, gelecek günahlarını bağışlayacak, üzerindeki sana verdiği nimetleri tamamlayacak, ve seni dosdoğru bir yola iletecektir. Daha surenin baş tarafında, Allahu Teala, Efendimize böyle buyuruyor. Senin gelmiş geçmiş günahlarını Allah affedecek. Üzerindeki nimetleri tamamlayacak. Ve seni dosdoğru bir yola iletecektir. Efendimize böyle buyuruyor. Ve devam buyuruyor: Allah Teala, şanlı şerefli bir zaferle sana yardım edecek. Yani, sana öyle bir zafer verecek ki; son derece büyük, şanlı bir zafer olacak. Fetih suresinin bu 4. ayeti kelimesinde de Allah Teala şöyle buyuruyor: Imanlarının artması için müminlerin kalplerine huzur veren, güven veren Allah'tır. Göklerin ve yerin orduları Allah'a aittir. Gökte ve yerde bulunan bütün güçler, kuvvetler Allah'a aittir. Allah ise her şeyi bilen, her şeyi yerli yerince yapandır. Evet burada da demek ki Allah Teala, bizim imanımızın artması için, kalplerimize güven veriyor, huzur veriyor. Bu 5. ayette şöyle buyuruyor Allah Teala: Allah Teala, mümin erkeklerin ve mümin kadınların günahlarını örter. Elhamdülillah. Böyle bir müjde veriyor Allah Teala Hazretleri. Müminlerin günahlarını affeder ve onları ebediyen kalmak üzere içinde ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. Günahlarını affedip onları tertemiz yaptıktan sonra da, cennette içinde ırmaklar akan efendim, bahçelere, cennetlere onları yerleştirir. Bu ise Allah katında pek büyük bir bahtiyarlıktır. Amenna. En büyük bahtiyarlık bizim için budur, değil mi efendim? Cenneti kazanmak, Cenabı Hakk'ın çünkü Cemali orada görülecektir. Ve Onun müminler için hazırladığı hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağının duymadığı, hiçbir insanın hatır ve hayalinden geçiremediği, nimetleri kazanmak. Onun için cennet hepimizin gözünde tütüyor. Rabbim hepimize nasip eylesin. 6. ayeti kerimede şöyle buyuruyor Allah Teala: Peki Allah Teala bu sureyi niçin indirdi? Allah katında kötü zan besleyen, yani olumsuz düşünen münafık erkekleri ve münafık kadınları, müşrik erkekleri ve ve kadınları da Allah cezalandırır. Müminleri böyle böyle nimetler lutfederken, öbür tarafta hem münafık, hem müşrik, kafir olanları da cezalandırır. O kafir ile o kötülük kafirlerin mendi başlarına gelsin. Allah onlara gazap etsin. Allah Teala böyle buyuruyor. Onları Allah Teala lanetlemiştir. O münafıkları ve kafirleri Allah Teala lanetlemiştir. Ve onlar için cehennemi hazırlamıştır. Müminler için cenneti hazırlarken, münafıklar ve kâfirler için cehennemi hazırlamıştır. Ve cehennem gidilecek ne kötü bir yerdir, buyuruyor Allah Teala Hazretleri. Rabbim bizi muhafaza buyursun. ve şöyle devam ediyor 7. ayeti kerimede. Göklerin ve yerin orduları Allah'a aittir. Göklerde ve yerlerde olup biten her şeyi yapan Allah'tır. Allahu Teala onu, kendine has kudretleri ile kuvvetleriyle yönetir, idare eder. Allah'a karşı Allah Teala Hazretleri, karşı konulmaz bir güç sahibi, kudret sahibidir. Ve her işi yerli yerince yapandır O. 8. ayet şöyle; Efendimize dönüyor tekrar Allah Teala Hazretleri, Ey Habibim, Ey Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem. Biz seni bir şahit olarak gönderdik. Bir müjdeleyici olarak gönderdik. Bir uyarıcı olarak gönderdik. Şahitsin, müjdeleyicisin. Uyarıcısın. Niçin bu özelliklerle gönderdik? Allah'a ve Rasulüne iman edesiniz, Ona destek olasınız diye. Ona saygı gösterirsiniz diye. Ve sabah-akşam Allah'ı tesbih edesiniz, diye Allah Teala Muhammed Aleyhisselam'ı size bir müjdeci, bir uyarıcı bir şahit olarak göndermiştir. Demek ki, müminlerin vazifesi neymiş? Önce Allah'a ve Resulüne iman etmekmiş. Bunun için Peygamber Efendimizi bize göndermiş Allah Teala. Ayrıca Peygamber Aleyhisselam'a destek olalım. ona yardım edelim. Kafirler karşısında onu yalnız bırakmayalım diye, göndermiş ve sabah akşam Allah'ı tesbih edelim diye. Resul-i Ekrem Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i bize, dinimizi öğretsin diye göndermiştir. Evet sevgili kardeşlerim, Allah Teala burada Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin vazifesini ve değerini ne güzel ifade ediyor. Yani bize şu anlatılıyor, Size her şeyi öğreten Resulullah'dır. Allah'a nasıl ibadet edeceğinizi nasıl onun dinine destek olacağınızı öğretmek üzere size Muhammed Aleyhisselam'ı göndermiştir. Onun için siz onu, iyi dinleyin, kulak verin. Efendim. Onun dinini destekleyin, yayın, öğretin, hem bizzat yaşayın, hem başkaları öğrensin, yaşasın diye gayret sarfedin. 10. ayeti kerime şöyle; Ey Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem, sana biat edenler, Yani sana bağlılıklarını dile getiren kimseler, sana bağlılıklarını yeminle ifade eden müminler, gerçekte Allah'a biat etmiştir. Yani görünüşte sana bağlı olduklarını söylüyorlar ama onlar aslında Allah'a bağlı olduklarını söylüyorlar. El uzatıp sana biat ederken, bBeat ederken aslında onlar Allah'a el uzatıp beat etmiş oluyorlar. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Yani Allah'ın kudreti, onların gücü, kudreti üstündedir. Allah Teala onlara yardım edecektir. Allah Teala, herkesten güçlüdür. Yardım eden yegane varlık odur. Şimdi, müellifimiz bu ayeti kerimeleri zikrettikten sonra bize, Cenabı Hakkın Resulü Ekrem'e verdiği müjdeleri bu ayet doğrultusunda açıklayacak. Diyor ki; Bu ayetlerde ne anlatılıyormuş? Müellifimiz diyor ki; bu ayetler Allah Teala'nın, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bağışladığı lütufları göstermektedir. Allah Teala, bizim Peygamberimize neler lütfetmiş? Onları gösteriyor. O Peygamber Aleyhisselam'ı nasıl övüp, değerini nasıl yücelttiğini gösteriyor. Allah Teala, bu ayetlerde Peygamber Efendimizin değerini nasıl yücelttiğini anlatıyor. Ve Resulü Kibriya'ya saymakla bitmeyecek, mahiyeti bilinmeyecek nimetler bahşettiğini, verdiğini göstermektedir. Bu ayetlerde, Allah Teala, Resulü Kibriya'ya sayıp tükenmekle bitmeyecek nimetler verdiğini, mahiyetini bizim anlayamayacağınız büyük lütuflar da bulunduğunu anlatıyor. Ve diyor ki; Bu ayeti kerimeleri nasıl anlamamız gerektiğini bize anlatarak; Kadı İyaz diyor ki; Allah Teala, Efendimizin Peygamber olduğu zaman kendisine nasıl bir gelecek tayin ve takdir ettiğini buyurmuştur. Peygamberimize, Allah Teala ben sana şöyle şöyle gelecek tayin ettim, takdir ettim diye bildiriyor. Ve şunları bildirmiş Peygamber Efendimize: Ey Muhammed, Sallallahu Aleyhi Vesellem, sendüşmanlarını yeneceksin. Bu ayeti kerimelerden anladığımızı söylüyor müellifimiz. Demek ki, Allah Teala peygamber Efendimize bir müjde veriyor. Ne diyor? Sana düşman olanlar seni korkutmasın. Sana dil uzatan, sana hakaret eden, seni öldüreceğini söyleyen adamlar, seni korkutmasın, sen onları yeneceksin. Gün gelecek bu olacak. Islam dini, bütün dünyaya yayılacak, elhamdülillah. Biz buna bütün kalbimizle inanıyoruz. Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellem'in zamanında, Arabistan Yarımadası baştan sonra müslüman olmuş. Yahudiler sürülüp atılmış, kafir kalmamıştı orada. Ama gün gelecek bütün dünya müslüman olacak. Elhamdülillah, bu nanayı da anlıyoruz buradan. Islam dini bütün dünyaya yayılacak. Senin, bütün hatalarını bağışlayacağım, diyor Allah Teala Peygamber Efendimize. Günah işliyorum, Allah Teâlâ'nın bu lütufları karşısında gerekli kulluğunu gösteremiyorum diye çok ibadet ediyorsun, üzülüyorsun, ama merak etme. Allah Teala senin bütün hatalarını bağışlayacak. Ve seni yaptığın, yapmadığın, olmuş, olacak hiçbir şeyden dolayı hesaba çekmeyecek. Rahat ol. Görüyorsunuz. Allah Teala, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e böyle müjdeler veriyor. Hem şahsı için, hem ümmeti için, hem güzel dinimiz için. Sen düşmanlarına galip geleceksin, yeneceksin. İslamiyet, dünyanın her tarafına yayılacak. Ve Allah Teala, senin hatalarını bağışlayacak, korkma. Sevgili kardeşlerim, en çok kim korkar? En çok bilen korkar. Allah Teala'nın kudretini en çok bilen korkar ondan. Biz kendimize göre korktuğumuzu zannediyoruz ama gerektiği şekilde korkmuyoruz. Resulullah Sallallahu Aleyhi Vesellem titriyor. Onun için, acaba Allah Teala benim günahlarımı bağışlayacak mı diye endişe ediyor. Allah Teala, onu destekliyor, rahatlatıyor. Korkma diyor. Ben senin bütün günahlarını bağışlayacağım. Dinini dünyaya yayacağım. Kafirler sana hiçbir şey yapamayacak. Bazı alimler şöyle demişlerdir: Allah Teala burada, Fahri Alem Efendimize olmuş, olacak bütün hatalarını, kusurlarını bağışlayıp affettiğini bildirmiştir. Yani, Resulü Ekrem'in, ne gibi hatası, kusuru vardı denebilir, böyle düşünülebilir. Hani var ya, yanına ama geldiği için, Efendimiz Sallallahu aleyhi vesellem mübarek yüzünü bbür tarafa çevirmişti ya, kafirlerle meşgul oluyor. Kâfirlere İslam dinini anlatıyor. O sırada bildiğiniz gibi ama gelmiş, Abdullah İbn Ümmi Mektum. Ya Resulallah bana dinimi öğret. Yeni gelen ayetleri haber ver, filan derken Efendimizin sözünü kestiği için Efendimiz, bütün arzusuyla O kâfirleri yola getirmek için uğraşıyor, didiniyor. O sırada, ben ne ile meşgul oluyorum Abdullah, sen ne söylüyorsun der gibi yüzünü çeviriyor. Ama Allah Teala bunu doğru bulmuyor. Bunu bir hata olarak değerlendirmek mümkündür. İşte bu gibi şeyleri Allah Teala affedeceğini söylüyor. Rahat ol. Allah Teala seni bağışlayacaktır. Endülüslü bir kıraat alimi vardır. Mekki bin Ebi Talip. Hicri 437 de vefat etmiş. bir şöhretli alim. Diyor ki, Allah Teala, Peygamber Aleyhisselamın kendisine duyacağı minnettarlığı, onu bağışlamaya vesile kılmıştır. Yani Mekke fethini, Mekke fethini, bağışlanmana, Allah Teala tarafından affedilmene bir sebep olsun diye, senin elinle gerçekleştirdik. Diyor Allah Teala Hazretleri. Mekke'yi fethettin ki, böylece Allah Teala da seni affetti. Bunun manası bu. Allah Teala Peygamber Aleyhisselamın kendisine duyacağı minneti, onu bağışlamaya vesile kılmıştır, derken bunu kast ediyor. Mesela Bedir gazvesini Allah Teala, Efendimize kazandırdı. Mekke fethini nasip etti. Bundan dolayı, elbette Peygamber Efendimiz Allah Teala'ya bir minnet duydu. Duyduğu bu minnet dolayısıyla da Allah Teala onu affetti. Mekki bin ebi Talip böyle anlatıyor. Efendimiz Allah Teala'ya Bedir Savaşı'nı, Mekke fethini nasip ettiği için ve benzeri fetihleri nasip ettiği için minnet duydu, şükran duydu. Bu şükranından, bu minnetinden dolayı da, Allah onu affetti. Bunun manası budur diyor. Zaten her şeyi veren Allah'tır. Ondan başka İlah yoktur. Onun verdiği şeyler nimet üstüne nimettir, lütuf üstüne lütuftur. Allah Teala'nın verdiği her şey, bir lütuftur, bir minnettir diyor, Mekki bin Ebi Talip. Sonra şöyle demiş bu zat: Allah Teala, Fetih suresinin ikinci ayeti kerimesinde Efendimizin, bütün hatalarını bağışlayacağını müjdeledi, değil mi biraz önce okuduk. Sonra da buyurdu ki; Allah, senin üzerindeki nimetlerini tamamlayacak. Böyle buyurdu Allah Teala Hazretleri. Bazı alimlerimiz, Allah senin üzerindeki nimetlerini tamamlayacak, ifadesini şöyle anlıyorlar, şöyle izah ediyorlar. Ey Resul'üm sana karşı kibirli davranan o kâfirleri, Allah sana boyun eğdirecektir. Seni küçümseyen, sana karşı kibirli davranan, senin dinini aşağılayan, kafirleri gün gelecek sana boyun eğdirecek. Bunu manası budur, diyor alimlerimiz. Bazı alimler de bu ifadenin anlamını şöyle yorumluyorlar. Mekke ve Taif'in fethini Allah sana nasip edecektir, demektir. Burada bu var. Yani Allah sana, hem Mekke'yi Feth ettirecek, hem Taif'i fethettirecek. Çeşitli anlayıyları müellifimiz bu ayeti kerimeyi alimlerin çeşitli yorumlarını bize naklediyor. Diyor ki; Ayetin bir açıklaması da şöyledir: Allah Teala dünyada, Ey Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem, senin şanını yüceltecek. Senin şöhretini yükseltecek. Sana yardım edecek. Ve senin hatalarını bağışlayacaktır. Bunun manası budur, demişler. Ve diyor ki müellifimiz, Fetih suresinin 10 ayetini okuduk ya. Okuduğumuz bu 10 ayette Allah Teala Resulüne, ne gibi nimetler ihsan edeceğini anlattı. Ne gibi lütuflarda bulunacağını Peygamber Efendimiz'e anlattı. Buyurdu ki; seni seni küçümseyen o kibirli düşmanlar sana boyun eğecektir. Sen Mekke'yi, çok seviyordun. Mekke'den ayrılırken ne demiştin? Ey Mekke, beni çıkarmasalardı, ben senden hiç ayrılmazdım. buyurmuştu Efendimiz. Onun, Rasulullah'ın en çok değer verdiği ve sevdiği Mekke'yi fethedeceğini müjdeledi ona. Seni oradan çıkarttılar, kovdular ama çıkmak zorunda kaldn ama. Gün gelecek Allah Teala sana orayı fethi nasip edecek, orası senin olacak. Müslümanların olacak. Ve senin şanını yücelteceğini müjdeliyor Allah Teala burada. Evet Allah Teala böyle buyurdu yani. Seni cennete ve mutluluğa götürecek olan saadet yolunu, mutluluk yolunu sana nasip etti. Seni oraya ileteceğini vaad buyurdu. Şanlı ve şerefli bir zafer kazanmanız için, Allah size yardım etti. Elhamdülillah. Daha doğrusu yardım edeceğini vaad etti. Yardım da etti Elhamdülillah, Mekke fethedildi. Müminlerin gönlüne güven verdi. Huzur verdi. Ve müminlerin gönlüne huzur, saadet ve sükunet, sekinet vereceğini vadetti. Bu ayeti kerimelerde Allah Teala böyle vaatlerde bulundu. Daha neyi vadetti? başka şeyler de vadetti Allah Teala Peygamber Efendimize. Neymiş onlar? Allah Teala müminlere, bu ayeti kerimelerde neler müjdeledi? Onu konuşuyoruz. Ahiret hayatında, onlara çeşitli nimetler bahşedeceğini müjdeledi. Demin de Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellemin hadisi şerifini söyledim ya. Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem, bu ayeti kerimelerden anlaşılan manayı bize nasıl özetliyor? Allah Teala, size hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın duymadığı, hiç bir insanın hatırından, hayalinden geçirmediği nimetler bahşedecek buyururken bu ayeti kerimeleri tefsir ediyor. Ne demiştik? Hadisi şerifler, ayeti kerimelerin tefsiridir. Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, Kur'an-ı Kerim'in ilk müfessiridir. Ahiret hayatında, müminlere, çeşitli nimetler vereceğini vaat ediyor Allah Teala müjdeliyor. Ahirette sahip olacakları güzellikleri bildiriyor. Onların günahlarını bağışlayacağını müjdeliyor, vadediyor. Ve elhamdülillah haber veriyor. Sevgili Peygamberinin düşmanlarını hem dünyada, hem de ahirette helak edeceğini belirtiyor. Senin düşmanlarını helak edeceğim. O kafirlere lanet edeceğini söylüyor. Habibini üzen, ona eziyet eden, onu inciten o kafirlere lanet edeceğini söylüyor. Onları rahmetinden uzaklaştıracağını bildiriyor, Allah Allah. Efendimiz Sallallahu aleyhi vesellemi ne çok seviyor Allah Teala Hazretleri. Bakınız Onun şanına, şanı için, şerefi için neler vereceğini söylüyor. Sevgili Peygamberinin düşmanlarını mağlup edeceğini söylüyor. Hem dünyada, hem ahirette onları helak edeceğini, perişan edeceğini söylüyor. Onlara lanet edeceğini, onları rahmetinden uzaklaştıracağını söylüyor. Ve kafirlere, kötü bir akibet hazırladığını söylüyor. Onlara kötü bir sonuç, kötü bir hayat hazırladığını ahirette söylüyor. Sonra Allah Teala buyurdu ki; Fetih Suresinin 8 ve 9. ayeti kerimelerinde, Biz seni bir şahit olarak gönderdik. Biz seni müjdeleyici olarak gönderdik, Ey Habibim. Biz seni bir uyarıcı olarak gönderdik. Niçin? Niçin böyle gönderdik? Allah'a ve Resulüne iman edesiniz diye. Bunun için gönderdik. Seni bu özelliklerle. Peygambere destek olasınız diye. Ona saygı gösteresiniz diye. Sabah akşam Allah'ı tesbih edesiniz, diye seni bir şahit, seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik buyuruyor Allah Teala. müminler bunları anlasınlar, bunların değerini bilsinler ve Allah Teala'yı tesbih etsinler diye. Allah Teala, Peygamber Efendimize ne buyuruyor? Biz seni, bir şahit olarak gönderdik buyuruyor. Bu ifadesi ile Allah Teala, Resulü Ekrem'in Allah'tan aldığı buyrukları, ümmetine tebliğ ettiğini söylüyor. Peygamberlik görevini ifa ettiği söylüyor. Sen, benim sana verdiğim görevi yaptın, buyuruyor. Ve bu görevi yaptığına yine Rasulullahi şahit tutuyor. Sevgili kardeşlerim, bu, görülmedik bir şey. Efendimize hem sen görevlerini yaptın buyuruyor Allah Teala. Hem Efendimizin görevlerini yaptığına, Peygamber Efendimizin kendisini şahit tutuyor. Hiçbir peygamberde görülmedik bir şeydir. Vazifeni yaptığına sen şahitsin. Allah Allah. Ve bu görevi Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellemin bu şahitliğini kabul ettiğini belirtiyor Allah Teala. Ardından da bu özelliğin sadece ona mahsus olduğunu söylüyor. Hem vazifeni yaptın, tebliğ ettin diyor. Vazifeni yaptığına da kendin şahitsin, diyor. Ben seni şahit tutuyorum, diyor. Bütün bunlar sevgili kardeşlerim, Allah Teala'nın Peygamber Efendimize ne büyük değer verdiğini gösteriyor. Ayet-i kerimede, Peygamber Efendimizin şahitliğinden söz ediliyor ya, bu şahitliği bazı alimler şöyle anlamışlar. Bu şahitlik, Ümmeti Muhammed'in Allah'ın birliğini kabul ettiğine Peygamber Efendimizin ahirette şahitlik etmesidir. Kafirlerin ise, getirdiği bu dini kabul etmediğine Resul Ekrem Efendimizin ahirette şahitlik etmesidir. Müjdeci ve korkutucu olmasını ise ümmetini çok sevap kazanmakla veya bağışlanmak ile müjdelemesi olarak yorumlanmış. Düşmanını İlahi azab ile korkutması şeklinde açıklanmıştır. Efendimiz Sallallahu Aleyhi vesellemin, efendim, müjdeci ve korkutucu olmasını böyle açıklamışlardır bazı alimlerimiz. Ümmetin çok sevap kazanacak. veya ümmetin bağışlanacak, demektir bunun manası demişlerdir. Peygamber Aleyhisselatu Vesselam'ın korkutup sakındırması. Bu özellikle gönderilmesi hususu, şöyle açıklanıyor alimlerimiz tarafından tarafından. İnzar edici olması, korkutucu olması ne demek? Ümmetini sapıkların sapkınlıklarından sakındırmasıdır. Ümmetini sapkınlıklardan, mesela nifaktan efendim, fıstıktan, bidattan sakındırması olarak açıklanıyor. Allah'ın kendilerine cennet nasip ettiği kimseleri önce Allah'a, sonra kendisine iman etmeye çağırır. Muhammed Sallallahu aleyhi vesellem. Allah'ın, kendilerine cennet nasip ettiği kimseleri önce Allah'a iman etmeye, sonra kendisine iman etmeye çağırır. Böyle açıklanıyor. Efendimizin korkutucu olması. Ayeti kerimedeki ona destek olasınız ifadesine gelince, bu da şöyle açıklanmıştır. Allah'ın elçisine, en üstün saygıyı göstersinler, demektir bunun manası. Ona destek olasınız demek, Ona en üstün saygıyı, hürmeti gösterirsiniz, göstersinler veya. Yaptığı savaşlarda ona yardım etsinler. Ona saygıda kusur etmesinler, demektir bunun manası. Yani ona destek olmak bu demektir, demiş bazı alimler. Peygamber Aleyhisselatu vesselama destek olmak ne demek? Ona en en üstün saygıyı beslemek demektir. Ona saygıda kusur etmemek demektir. Savaşlarda ona yardım etmek demektir. Yuazzirihu diye geçiyor ya ayeti kerimede. Bazı alimler bu yuazzirihu kelimesini bu Fetih suresinin 9. ayeti kerimesidir. Ona destek olun, anlamındaki bu ifadeyi efendim, yuazzizihu şeklinde okumuşlardır. Her iki okuyuş da aynı aynı manadır. Yani, tuazzizihu ile tuazzirihu ruhu aynı manayadır. Ona destek olun demektir. Bazı alimler, bu ayetteki Muhammed Aleyhisselam'a destek olun, Muhammed Aleyhisselam'a saygı gösterin ifadelerinde, ifadeleriyle Allah Teâlâ'nın kastedildiğini söylemişlerdir. Yani Allah'a destek olun. Allah'a saygı gösterin, şeklinde bazı alimler anlamışlar. Fakat âlimlerin büyük çoğunluğu bu ifadelerle, Peygamber Efendimizin kastedildiğini söylemişlerdir. Yani Ümmeti Muhammed'e, ona destek olun derken, O dediği Muhammed Aleyhisselam'dır. Allah Teala değil, Muhammed Aleyhisselâma destek olun, Muhammed Aleyhisselama saygı gösterin demektir bunun manası diye açıklamışlardır. Yine bu ayetteki sabah, akşam Allah'ı tesbih edin ifadesi var ya. Bu ifade ile de Allah Teala kastedilmiştir. Yani yukarıdaki ifadelerle Peygamber Efendimiz kastedilmiş, ona destek olun, ona yardım edin, ama Allah Teala'yı da tesbih edin demektir bunun manası demişler. Demin de bahsettik ya, ilk devir sufilerinden muhaddis ve müfessir Ahmedi bin Ata var. 309 tarihinde vefat etmiş bir alim. Yani Hicri 922 tarihinde. Bundan neredeyse 1100 sene evvel vefat etmiş bir alim bu İbni Ata. Diyor ki; Fetih suresinde Peygamber Efendimiz'e pek çok nimet verildiği belirtilmektedir. Ne gibi nimetler verildiği belirtiliyor? Mekke'nin fethi edileceği, müjdesi bunlardan biridir. Ey Muhammed, sen Mekke'yi fethedeceksin. Seni çıkardıkları yurdunu fethedeceksin, müjdesi var. Böylece Fahri Alem efendimizin duasının kabul edildiği duasının kabul edildiği belirtilmektedir ve kendisinin bağışlanacağı belirtilmektedir demiş. Yukarıda anlattığımız gibi, bu alim de böyle söylemiş. Allah Teala'nın, Peygamber Efendimizin günahlarını bağışlaması, Ona olan derin sevgisini göstermektedir. Senin günahlarını bağışlayacağım, demek ne demek? Ey Muhammed, ben seni çok seviyorum demek. Bunun manası bu. Aynı ayette, üzerindeki nimetini tamama erdireceğim buyuruyor ya, Allah Teala Hazretleri. Bunu böyle buyurması, Seyidi Kainat Efendimizin, diğer peygamberlerden üstün olduğunu göstermektedir. Aynı ayetteki, seni dosdoğru bir yola iletecektir Allah, ifadesi Cenabı Hakk'ın ona yardım edeceğini göstermektedir. Seni dosdoğru bir yola iletecek, demek Allah sana yardım edecektir, diye açıklamıştır. Allah Teala'nın Resuli Ekrem'i bağışlaması demek Onu günahlardan arındırması, temize çıkarması demektir. Bu bu demektir. Allah Teala'nın, Resulü Ekrem'i bağışlaması, onu günahlardan arındırması dedik. Efendim, üzerindeki nimeti tamamlaması, Onu en yüce dereceye çıkarması demektir. Allah Teala'nın Peygamber Efendimize hidayet etmesi yani onu doğru yola iletmesi demek, Onu huzurunda en yüksek makama çıkarması demektir. Böyle izah edilmiş. Aynı manaları ifade ettiğimiz için, geçelim bunları. Caferi Sadık dediğimiz 12 imamın 6.sı olarak, bilinen Hz. Hüseyin'in torunu torunlarından olan, Caferi Sadık, ki vefatı Hicri 148'dir. Miladi 765. O şunları söylüyor, okuduğumuz ayeti kerimeler ile ilgili olarak. Gördüğünüz gibi müellifimiz bu ayeti kerimeler hakkında, çeşitli alimlerin görüşlerini bize açıklıyor. Caferi Sadık ne demiş bakalım? Allah Teala'nın Habibi Ekrem'ine nimetini tamamlaması söz konusu olunca şu olaylar hatırlanmalıdır. Allah Teala Ona, Habibullah demiştir. Nimetlerini tamamlamasının birincisi, Allah Teâlâ'nın onu habib edinmesidir. Sevgili edinmesidir. Onun için Peygamber Efendimize Allah'ın sevgilisi anlamında, Habibullah diyoruz. Allah Teala, Peygamber Efendimizin hayatına yemin etmiştir ayeti kerimede. Senin hayatına yemin ederim ki şöyle şöyle, buyurmuştur. Bu da Efendimize olan nimetini tamamladığını gösterir. O peygamber, Aleyhisselam Allah Teala tarafından Peygamber naspedilince daha önceki peygamberlerin şeriatını, Allah Teala Hazretleri ortadan kaldırmıştır. İlga etmiştir. Bu da, Allah Teala'nın ola ola ona olan nimetini tamamlamasıdır. Eski şeriatları kaldırmıştır. Allah Teala, Miraç'ta Onu koruduğu için gözünü sadece Cenabı Hakka çevirmiş, sağa sola bakmamış ve haddini aşmamıştır. Takdim tehirle okudum galiba. Allah Teala onu, en yüksek makama yükseltti. Onu muhafaza buyurdu. Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem de onun için sağa sola bakınmadı, haddini aşmadı demektir. Allah Teala Onu, siyah-beyaz bütün insanlara peygamber olarak göndermiştir. Bütün insanlığa Onu peygamber olarak göndermiştir. Allah Teala ona ve ümmetine, ganimetleri helal kılmıştır. Daha evvelki devirlerde, ganimetler Peygamberlere ve ümmetlerine yasaktı. Yani ganimetler alınıyordu kafirden, bir yere toplanıyor, yakılıyordu. Ama Allah Teala Hazretleri, Peygamber Efendimize nimetleri ganimetleri bağışlamıştır. Lütfetmiştir. Allah Teala Hazretleri, Peygamber Efendimizi kıyamet gününde, şefaatçi yapmıştır. Onun şefaatini kabul etmiştir. Ona insanoğlunun Efendisi mertebesini vermiştir. Seyyidi Veledi Adem yapmıştır onu. Insanoğlunun Efendisi mertebesini lütfetmiştir. Allah Teala Hazretleri, Onun adını kendi adıyla birlikte zikretmiştir. Eşhedü enla ilahe illallah diyoruz. Ardından ediyoruz? Ve eşhedü enne Muhammeden Resulullah diyoruz. La Ilahe illallah diyoruz, ardından Muhammedur Rasulullah diyoruz. Allah Teala onun adını kendi adıyla birlikte anmıştır. Onun adını, kendi adıyla anmış, sonra, Kainatın Efendisi'ni kelimeyi tevhid ve kelime-i şehadet içerisine koymuş, ve Kelime-i Tevhid'in iki esasından biri yapmıştır onu. Kelime-i Tevhid iki esastan oluşuyor değil mi? la ilahe illallah Muhammedun Resulullah. Bundan büyük şeref olabilir mi? Allah Teala Hazretleri Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellemi, Kelime-i Tevhid'in iki esasından biri yapmıştır. Onun için bazılarının atıp tuttuğu gibi ,la ilahe illallah demekle müslümanlık olmaz. Mutlaka muhammedur Rasulullah demek şarttır. La ilahe illallah dedin mi cennete gireceksin, Yahudiler de girecek, Hristiyanlar da girecek diye atan bazı alim, sözde alimler var ya. Bunlar atıyorlar. Bunlar desteksiz atıyorlar. Kadı İyaz'ın da dediği gibi, Allah Teala Peygamber Efendimizi Kelime-i Tevhid'in, kelime-i Şehadet'in, ki iki rükündür onlar, iki esastır. iki esasından biri yapmıştır.Bir insanın müslüman olabilmesi için hem La ilahe illallah demesi, hem Muhammedur Rasulullah demesi şarttır. Demezse Müslüman olamaz. Bunu dikkate almamız lazım. Peki, burada kalalım sevgili kardeşlerim. İnşallah kaldığımız yerden önümüzdeki ders, Rabbim nasip ederse devam ederiz. Yüce Rabbim hepimizden razı olsun. Hepimizin salih kullarından eylesin. İslam aleminin başındaki belaları, fitneleri izale buyursun. Memleketimizdeki kargaşayı, fitneyi, fesadı izale buyursun ve memleketimizi olduğu gibi Filistin'deki, Suriye'deki, Mısır'daki, Irak'taki, Doğu Türkistan'daki, Arakan'daki, Keşmi' deki ve dünyanın başka yerlerindeki zulüm altında, kafirlerin zulmü altında inleyen kardeşlerimizin hepsini kurtarsın, ve bizleri de onun şefaatına nail eylesin .Amin Elhamdülillahi Rabbil Alemin, El Fatiha

BU DERSE AİT KISA VİDEOLAR